Zaman Makinesine hoş geldin! Yolculuğumuzun sonlarına yaklaşıyoruz! Gittikçe günümüze yaklaşıyoruz. Bu ayki yolculuğumuzu bir aydınlanma dönemine yapacağız. Hazırsan başlayalım!
14. yüzyılda savaşlardan ve salgın hastalıklardan dolayı Avrupa’da bilimdeki gelişmeler durma noktasına gelmişti. Kilisenin otoriter yapısı ve bilim adamlarına yaptıkları baskılar bilimin önünde büyük engeller oluşturmaktaydı. 15. yüzyılda yaşanan siyasi olaylardan sonra kilisenin otoritesi sarsıldı ve Rönesans olarak bilinen yeniden doğuş başladı. Bilime, sanata ve felsefeye olan ilgi arttı ve bu alanlarda yeniden çalışmalar yapılmaya başlandı. Yeni şeyler öğrenmeye olan istek “Bilim Devrimi”ni ortaya çıkardı. Bu dönemde matematik adına büyük gelişmeler yaşandı.
YENİ KEŞİFLER YAPILDI
Batılı bilim adamları baskı nedeniyle Doğu’ya kaçmışlardı ve eğitimlerini burada almışlardı. Arap medreselerinde okuyan batılı öğrencilerin evlerine dönmeleri ve Haçlı Seferleri’nden elde edilen ganimetlerin arasında yer alan bilimsel çalışmalar sayesinde Rönesans Dönemi matematiğinin kaynağı İslam Dönemi matematiğinde yapılan çalışmalar olmuştu. İslam alimlerinin çalışmaları üzerinde çalışmalar yapılmış, bu çalışmalar geliştirilmiş ve bunlar kullanılarak yeni keşifler yapılmıştı. Batılı bilim adamlarının kendi çalışmalarını yapmaları sonucunda ise İslam alimlerinin eserleri terk edilmişti.
“LİBER ABACCI”
Daha önce de bahsetmiştik. Fibonacci’nin, Harezmi’nin eserlerinin çevirisini yaptığı ve Hint-Arap rakamlarının ve bu rakamlarla nasıl temel işlemlerin yapıldığını anlattığı “Liber Abacci” isimli eseriyle birlikte Batı dünyasının önünde hiçbir engel kalmamış ve çalışmaları hız kazanmıştı.
TİCARETİN SEYRİ DEĞİŞTİ
Bu dönemde matematik alanında yaşanan gelişmeler ticarette büyük değişikliler yaşanmasını sağladı. Karışık muhasebe işleri için cebir, uluslararası ticaret ve denizcilik işleri için trigonometri, ilk bilgisayarın temelleri için aritmetik ve logaritma gibi pek çok keşif yapıldı. Bu dönemin en etkili isimlerinden biri olan Luca Pacioli, altın oran ile ilgili çalışmalar yapmış ve bu çalışmalarını toplarlamış ve eser haline getirmişti. “İlahi Oran” adını verdiği eserinin çizimlerini ise çok iyi bildiğimiz birine yaptırmıştı. Leonardo da Vinci’ye…
Bu eser sayesinde matematik ve sanat arasındaki bir ilişki kurulmuş ve altın oran mimaride daha bilinçli bir şekilde kullanılmaya başlanmıştı.
DÖRT İŞLEM VE EŞİTTİR SEMBOLLERİ BULUNUYOR
Rönesans döneminin matematiğe en büyük katkılarından biri ise dört işlem ve eşittir sembollerinin bulunması oldu. Bu dönemin sonlarına doğru üslü ifadelerin günümüzdeki kullanımı da meşhur matematikçi Carl Gauss tarafından keşfedilmişti. Bu işaretler sayesinde çalışma süreçleri daha hızlı ilerlemiştir.
SANAL SAYILARIN KEŞFİ
Dönemin büyük devrimlerinden biri ise sanal sayıların keşfedilmesi oldu. Evet doğru duydun sanal sayılar! Bu dönemde ikinci ve üçüncü dereceden denklemlerin çözümleri için yöntem geliştirmek bilim adamları arasında bir yarışa dönmüştü. Hatta belli bir denklemin çözümünde kimin tekniğinin daha etkili olduğunu görmek için yarışlar düzenlemişlerdi. Bu arayışın sonucunda Rafael Bombelli karmaşık sayıları keşfetmişti. Karmaşık sayı, bir gerçek sayı ile bir sanal sayının birlikte kullanılması ile oluşmaktaydı. Pozitif ya da negatif fark etmeksizin her sayının karesinin pozitif bir sayı olduğunu biliyoruz değil mi? Bombelli ise x2 + 2 = 1 denklemini çözmek için karesi negatif olan bir sayının olması gerektiğini görmüş ve sanal sayıların gerekliliğini fark etmişti. Yani sanal sayıların karesi, gerçek sayıların aksine her zaman negatif olmaktadır. Çok ilginç değil mi? Karmaşık sayıların keşfedilmesi bilim dünyası için çok büyük bir gelişme oldu. Günümüzde de karmaşık sayılardan kuantum mekaniği uygulamaları, elektronik devre tasarımı gibi pek çok farklı alanda kullanıyoruz.
İLK HESAP MAKİNELERİ GELİŞTİRİLDİ
Önemli bir başka gelişme ise günümüzde de kullandığımız 10 tabanlı sayı sisteminin ve ondalık sayıların keşfedilmesi oldu. Bu gelişmelerin sonucunda John Napier logaritmik hesaplamaların yolları ile ilgili çalışmalar yaptı ve Leibniz ilk bilgisayar olarak kabul edilen hesap makinelerini geliştirdi. 17. yüzyılda gelişmeler çok büyük ivme kazandı ve matematik evreninin yanında bilim evrenini de derinden etkileyecek keşifler yapıldı.
“FERMAT’İN SON TEOREMİ”
Rene Descartes, matematik ve geometri için çok önemli olan koordinat sistemini geliştirdi. Bunun yanında dönemin en önemli matematikçilerinden biri olan Pierre de Fermat ki matematik ile sadece boş zamanlarında ilgileniyordu, olasılık ve türevle ilgili pek çok çalışma yapıp, son teoremi ile meşhur oldu. “Fermat’ın son teoremi” olarak bilinen bu ifade yüzyıllarca çözülmeye çalışılmış ancak 1994 yılında Andrew Wiles isimli İngiliz bir matematikçi tarafından çözülebilmiştir.
DÜNYADA HER ŞEY DEĞİŞİMLE İFADE EDİLEBİLİR
Kalkülüs yani diferansiyel ve integral işlemlerinin büyük oranda gelişmesi de Rönesans matematiğinin dönüm noktalarından biri olmuştur. Kalkülüs, “şey”lerin değişimini incelemektedir. Leonhard Euler, dünyada her şeyin değişimle ifade edilebileceğini ve yeterli veri olduğunda kalkülüsü kullanarak gelecekle ilgili tahminler yapılabileceğini ifade etmiştir. Olasılık alanında da gelişmeler yaşanmıştı, bu gelişmeler de Pascal ve kendi adıyla bilinen üçgen teoreminin katkısı büyüktü.
ÖNEMLİ OLAN İSTEMEK!
Rönesans döneminin büyük buluşlarını yakından inceledik. Matematik ve bilim dünyasında büyük gelişmelere şahit olduk. Bilim adamlarının baskılara boyun eğmeden, yılmadan çalışmalarını, bu çalışmalarıyla dünyayı değiştirmelerini izledik. Önemli olan istemek! İstersek başaramayacağımız hiçbir şey yok! Başarmayı, başarılı olmayı isteyelim ve bunun için çalışalım. Dünyanın daha iyi bir yer olması bizim ellerimizde… Dünyanın bize ihtiyacı var ve biz ona yardım etmek için yeni keşifler yapabiliriz. Yapabilirsin!
Bundan sonra her şey çok daha hızlı olacak ve çok daha büyük gelişmeler yaşanacak. Yolculuğumuz sona yaklaştıkça hızlanıyor. Sonraki maceramız için seni burada bekliyor olacağım. Treni kaçırma! Yeniden görüşünceye dek, sağlıkla kal!