Hızla gelişen ve etkisini her geçen gün artıran teknolojik gelişmeler, öğrenme biçimleri ve yaşam biçimimizdeki değişimler başarılı olmanın ve başarının bir alışkanlık haline getirilerek “mutlu bir yaşamın yeniden tanımlanması” gerektiğini bizlere söylüyor. Ezberlenmiş/ezberletilmiş kalıpların dışına çıkarak farklı deneyimlere açık olmak, değişimlere ayak uydurabilmek ve hepsinden önemlisi gerçekleştirilebilir hedeflere dayalı, kendimize ait başarı hayalinin peşinden koşmak, başarılı, mutlu ve huzurlu bir yaşamın anahtarı olacaktır. Bu yolda Girişimcilik-İnovasyon-Başarı- Karar Verme- Fark Yaratma kavramlarının bildik anlamlarını ters yüz eden ve 21. yüzyılın çılgın dâhisi olarak tanımlanan Steve Jobs’ın, ufuk açan öneri ve tavsiyeleri yol haritamız olabilir.
1. Kural: Odaklan
Steve Jobs 1985’te Apple’dan kovulduktan sonra, 1997 yılında şirkete geri döndü ve ilk yaptığı iş, 100’den fazla çeşide sahip ürün yelpazesini 4’e indirmesiydi. Amacı, değişimin önündeki karmaşıklığı ortadan kaldırarak sadeleşmek ve tam olarak odaklanmaktı.
O halde başarının ilk ve temel kuralı doğrultusunda, “Yapabilir miyim?” “Acaba…” “Ama…” gibi gücümüzü azaltacak soru ve yaklaşımlara takılıp kalmadan, tutku ve kararlılıkla “Gerçekten ne istiyorum ve isteklerim için neler yapabilirim?” sorusunu, hayatımızın merkezine alarak doğru cevapları aramaya odaklanmalıyız.
2. Kural: Sorumluluk Al
Steve Jobs tüm işleri kendi kontrolü altında tutmaktan hoşlanırdı ve şirketi içerisinde iplerin gevşemesine asla izin vermezdi. Tüm Apple ürünlerinin birbirine son derece uyumlu olmasına çok önem verirdi.
Bu kuralın ışığında Steve Jobs gibi kendi başarımızın hangi yollardan geçtiğini, bizi nelerin mutlu edeceğini çok iyi bilmeli ve bu sürecin kendi sorumluluğumuzda olduğu gerçeğini ve gerekliliğini kabul etmeliyiz.
3. Kural: Geride Kalırsan
Yetişmeye Çalışma, İleri Sıçra Apple her zaman sektördeki yenilikleri ilk gerçekleştiren firma olmadı. Steve Jobs, takıldığı ve başarısız olduğunu düşündüğü zamanlarda yeni, farklı bir tasarım ve hikâyeyle zaman zaman gerisinde kaldığı rakiplerinin bir anda önlerine geçmesini bildi.
Bu yüzden yaşanmış tüm deneyimleri yeni bir öğrenme fırsatı olarak görebilmeliyiz. Tek bir kritere dayanmadan, eksiklerimizden öğrenerek yol alabilirsek, her adımımızı yeni bir hikaye yazma fırsatı olarak görebiliriz.
4. Kural: Kazançtan
Önce Ürün Gelsin Steve Jobs’un Apple’ı kurarken en büyük hayali, karlı bir şirketten önce, yenilikçi ürünler üreten bir şirket ortaya çıkarmaktı.
Bu kurala göre attığımız her adımı, yaptığımız her girişimi ve alacağımız her kararı kişisel marka olmak yolunda kendimize yaptığımız yatırımlar olarak görmeliyiz.
5. Kural: Anketlerin
Kölesi Olma Steve Jobs pazar araştırmalarını fazla sevmezdi. ‘Müşteriler biz onlara göstermeden ne istediklerini bilmez’ derdi.
O zaman doğru kaynaklara dayanmayan başarı efsanelerini, ezbere dayalı bilgileri, mutlu bir yaşam ve kariyer için oluşmuş ancak gerçekçi olmayan algıları bir kenara bırakarak hayal etmeye ve hayallerimizin peşinden koşmaya devam etmeliyiz.
6. Kural: Gerçeği Eğ ve Bük
Steve Jobs, insanları zorlamayı severdi, insanları sınırlarına kadar zorlamasıyla ünlüydü.
O halde başarı yolunda attığımız her adım hayallerimizi, isteklerimizi ve kararlarımızı sınayabileceğimiz bir dönem olmalı. “Bizim ailece matematiğimiz kötü”, “Bu saatten sonra yabancı dil öğrenemem” gibi kolaycı ve kalıplaşmış kaçışlar yerine, “Bunları yapamamam için hiçbir neden göremiyorum”, “Neden daha iyisi olmasın?” diyebilmeliyiz.
7. Kural: Bir Araya Gel...!
Elektronik sektöründe yer alsa da Steve Jobs tüm çalışanların bir araya geldiği toplantılara güvenir, e-posta ile iletişime sıcak bakmazdı.
Bu kuraldan Steve Jobs’un yüz yüze ve duygusal iletişime önem verdiğini anlıyoruz. O halde başarının kendi isteklerimizle beraber, buna katkı sağlayacak insanlarla bir araya gelmemize ve doğru bir iletişim sürecine girmemize bağlı olduğunu görüyoruz. Fikir alışverişinde bulunmak, uzmanından destek almak ve başarının bir takım çalışması olduğunu unutmamak faydalı olacaktır.
8. Kural: Hem Büyük Resmi, Hem Detayları Gör
Bazı yöneticiler genellemeciyken, bazıları detaylara çok takılıdır. Steve Jobs ise bunların her ikisini de uygulardı.
Bir yandan kendi isteklerimizin, hayallerimizin peşinden talepkar bir şekilde koşarken, diğer yandan değişen dünyanın gerektirdiklerini, hangi yetenek ve yeterliliklerin istendiğini gözden kaçırmamak faydalı olacaktır.
9. Kural: Sosyal Bilimleri
Fen ile Harmanla Steve Jobs kendisinden bahsederken “Kendimi hep sosyal bilimlere ait gördüm. Ama elektroniği de hep sevdim. İkisinin kesiştiği noktada durmaya karar verdim” diyor.
Bu kurala istinaden hiçbir bilgi ve alanı dışlamadan, aralarındaki temasın olumlu katkılarından faydalanarak disiplinlerarası bir anlayış ve arayış içinde olmak, fark yaratmamızı ve kalabalıklardan sıyrılmamızı sağlayacaktır.
10. Kural: Aç ve Deli Ol!
Çünkü “dünyayı değiştirmeyi başaranlar, dünyayı değiştirebileceğini düşünecek kadar çılgın olanlardır.”
Aslını sorarsanız attığımız her adımı, her öğrenme deneyimini “yaşam boyu öğrenme” sürecinin bir durağı olarak görmeliyiz. Çünkü her kazanım bir son değil, yeni başlangıç olacaktır. Aç olmayı, her zaman peşinden koşulacak hedeflerin olduğu; deli olmayı, başarılı olmanın birden fazla yolu olduğu fikrine dayandırırsak, başarının önünde tüm engelleri kaldıracak gücü kendimizde bulmamız hiç de zor olmayacaktır.