Medeniyetlerin Beşiği
Kemerini tak ve maceraya hazır ol! Matematik tarihinde bir yolculuğa çıkıyoruz!
Matematik, yüzyıllardır insan hayatının içindedir. Dolayısıyla ilk ortaya çıktığı günden beri aynı kaldığını düşünmek imkansızdır. Günümüzde kullandığımız işlemlerin ve ifadelerin milattan önce kullanıldığını düşünsene… Daha yazı bulunmadan insanların türev ve integral ile uğraşmaları pek mümkün gözükmüyor değil mi? Peki o zaman 4000 yıl önce yaşayan insanlar matematiği neden kullanmış olabilirler? Güzel soru…
M.Ö. 2000 yılında, Mezopotamya’dayız. Günlük işlerimizi kolaylaştıracak bir araca ihtiyacımız var. Bayramların zamanını bilmemiz, inşaat ve miras hesaplamaları yapmamız, devlet gelir giderlerini belirlememiz, evimizdeki muhasebeyi tutmamızın kolay bir yolu olmalı değil mi? Doğru bildin! Çare matematik! Bundan yaklaşık 4000 yıl önce, insanların ihtiyaçlarından doğmuştur matematik…Dolayısıyla matematik halk için yapılmaktaydı ve semboller, teoremler, kurallar, ispatlar yoktu. “E o zaman ne vardı” dediğini duyar gibiyim. Ama hemen karar vermemek lazım değil mi? Gel birlikte bakalım Mezopotamya matematiğinde neler varmış…
Mezopotamya’da matematik tahmin ettiğimizden daha çok gelişmişti. Bundan 4000 yıl önce Mezopotamya’daki insanlar; faiz hesabı, miras hesapları, bazı geometrik şekillerin alanlarını hesaplamak, bazı cebir problemlerini çözmek gibi işlemleri yapabiliyordu. Pisagor teoreminin basit bir halini biliyor ve piramitlerin hacimlerini ölçebiliyorlardı.

Üstelik pi sayısını da biliyorlardı. Pi sayısını bilmeleri alan ve hacim konusunda da iyi olduklarını kanıtlar nitelikteydi.
Sence neden 1 saat, 60 dakika; 1 dakika, 60 saniyedir. Neden 1 saat, 100 dakika değildir mesela? Tahminleri alalım! Evet! Doğru bildin; sebebi Mezopotamya’da saklı! Tarihin ilk rakamları 6 taneydi; 1, 10, 60, 600, 3600, 36000. Mezopotamya’da insanlar, bizim kullandığımızın aksine, onluk değil altmışlık sayı sistemi kullanmaktaydı. Çünkü onlar için bütünü 60 ile göstermek çok daha kolaydı. 60 sayısı; 60, 2, 3, 4, 5, 6, 10, 12, 15, 20 ve 30 sayılarına tam olarak bölünebildiğinden kullanım alanı onlar için daha genişti. Sadece saat ve dakika değil, aynı zamanda dairenin 360 derece olması, derecelerin dakika ve saniye ile ifade edilebilmesi de günümüze kadar Mezopotamya’dan gelmiş kurallardır. Peki bu bilgiler günümüze nasıl ulaşmış olabilir?
Bir başka güzel soru… Mezopotamya’da çivi yazısı kullanılmaktaydı ve yazılarını kil tabletler üzerine yazıyorlardı. Nemli kil tabletler üzerine çivi yazısı ile notlar alıyor, sonrasında bu tabletleri güneş ışığında kurumaya bırakıyorlardı. Bu şekilde hazırlanan kil tabletlerin ömrü çok uzun olmaktaydı. Çalışmaları bu tabletler sayesinde günümüze kadar ulaştı.
Seninle çok güzel bir yolculuğa başladık! Artık matematik hakkında daha çok şey biliyoruz. Peki bu kadar mı? Tabii ki hayır! Yolculuğumuz devam edecek. Sonraki maceramız için gelecek ay burada buluşuyoruz, o zamana kadar sağlıkla kal!
