Horasan’ın Yıldızı...
Her ay farklı bir matematikçiyi tanıyacağımız köşemize hoş geldin! Matematik dünyasında çığır açan matematikçileri tanımaktan çok keyif alacağına eminim! Hazırsan başlayalım!
Bu ay konuğumuz, Horasan’ın Yıldızı Ömer Hayyam. 18 Mayıs 1048 tarihinde İran’ın Nişabur şehrinde doğdu. Genç yaşlarından itibaren İran’ın dahisi olarak anılmaya başlandı. Hayatı boyunca pek çok bilim dalıyla uğraştı. Bunlardan bazıları matematik, geometri ve astronomiydi.
Lakabının hakkını sonuna kadar veren Hayyam, zamanının ötesinde olan matematik bilgisi ve yeteneği ile matematik dünyasına, günümüzde hala kullandığımız katkılarda bulundu. En önemli çalışmalarını cebir alanında yapan Hayyam, cebir için “sayısal ve geometrik bilinmeyenlerin belirlenmesini amaçlayan bilim” demişti. Cebirsel denklemleri, geometrik bir yaklaşım kullanarak çözmekteydi. Bu alandaki eserlerinin en önemlisi Cebir Risalesi idi. Bu eserinde Hayyam, 3. dereceden 13 farklı denklemi konikler üzerine inşa etti. Yine aynı eserinde irrasyonel sayıların, rasyonel sayılar şeklinde yazılabileceğini göstererek bir kez daha zamanının ötesine geçmişti.
Pascal Üçgeni’ni mutlaka duymuşsundur. Bu üçgenin özelliklerini Pascal’dan yıllar önce Ömer Hayyam keşfetmişti ve binom açılımındaki kat sayıları ilk bulan kişi O’ydu. Bu da demek oluyor ki Pascal Üçgeni aslında Hayyam Üçgeni idi.
Geometri alanında da pek çok yeniliğin kapılarını açan Filozofların Prensi Hayyam, Öklid dışı geometrinin temellerini atan ilk matematikçiydi.
Gelelim meşhur bilinmeyenimiz ‘ x ‘ e. Burada ne işi var x’in diye düşünüyor olabilirsin ama aslında tam da yerinde… Ömer Hayyam, denklem çözerken karşısına çıkan bilinmeyen sayılara ‘ şey ‘ adını verdi. Bu sözcük zamanla ‘ x ‘ halini aldı. Hayyam böylece matematik dünyasında asla unutulmayacak bir matematikçi oldu.
Ömer Hayyam sadece matematik ve geometri ile ilgilenmiyordu. Astronomiyi de çok seviyordu. En büyük hayali bir rasathaneye sahip olmaktı ki bu hayaline ulaşmıştı. Güneş yılını esas alarak hazırladığı Hayyam takvimini, bugün bilinen adıyla Celali takvimi, 1079 yılında tamamlamıştı. Kendi zamanında, doğum tarihini; gün, ay ve yıl olarak biliyor olması, astronomide de çok başarılı olduğunu kanıtlamıştı.
Edebiyat konusunda da oldukça başarılı olan Hayyam, rubaileri ile de bilinmekteydi. En sevdiği rubailerini bir araya getirdiği ve mücevherler ile kaplanan kitabı, 1912’de Titanik ile Atlantik’in derin sularına gömüldü.
İlim peşinde pek çok yer gezen Ömer Hayyam, yaşlandığında doğduğu yer olan Nişabur’a döndü ve 4 Aralık 1131 tarihinde vefat etti.
Ömer Hayyam, içimizden biriydi… Sahip olduğu ilim aşkı ve matematik sevgisi, adının matematik dünyasına altın harflerle yazılmasını sağladı.
Eserleri pek çok dile çevrildi ve okullarda okutuldu. Sen de artık onu daha iyi tanıyorsun ve ondan ilham alabilirsin. Senin adın da bilim dünyasına altın harflerle yazılabilir, istersen yapabilirsin!
Bu ay konuğumuz Ömer Hayyam’dı. Acaba önümüzdeki ay kim olacak? Bakalım tahmin edebilecek misin? Gelecek ay seni burada bekliyor olacağım. O zamana kadar sağlıkla kal!