Zaman Makinesine yeniden hoş geldin! Yolculuğumuz hız kesmeden devam ediyor, hazırsan başlayalım!
Bu ay yolculuğumuzu Eski Mısır’a yapıyoruz.
Muhteşem Nil Nehri’nin kenarındayız. Bu civarlarda bir tarlamız var fakat Nil Nehri’nin taşmasından sonra tarlamızın sınırları kaybolmuş. Vergimizi tarlamızın büyüklüğüne göre verdiğimize göre bu duruma nasıl bir çözüm bulacağız? Eski Mısırlılar nasıl bir çözüm bulmuştur dersin? Evet, doğru tahmin! Tabii ki matematik onlar için bir çözüm olmuş. Mezopotamya’da olduğu gibi Eski Mısır’da da matematik, günlük ihtiyaçlardan doğmuştu. Tarlaların sınırlarını çizmede, Nil Nehri’nin taşacağı zamanları belirlemede, ödenecek vergilerin hesaplanmasında Eski Mısırlılar matematikten faydalanmışlardı. Muhteşem piramitleri gözünün önüne getirmeye çalış, bu yapıları inşa eden insanların matematik ve geometri bilgisinden yoksun olmaları akıl alır gibi olmazdı değil mi?
M.Ö. 1850 yıllarında yazılan papirüslerden elde edilen bulgulara göre Mısırlılar kesirli sayılarla işlemler kullanmakta, paylaşım ve faiz hesapları yapabilmekte ve çeşitli geometrik şekillerin alanlarını hesaplayabilmekteydi. Yine günümüze kadar ulaşan papirüslere göre Mısırlılar, bir düzlemle kesilen bir piramidin hacmini ve bir düzlemle kesilen küre parçasının hacmini ve yüzeyinin alanını hesaplayabiliyordu. Bu nokta, Eski Mısır’da matematiğin zirvesi olarak kabul edildi.
Yukarıdaki hiyeroglifte, Eski Mısırlıların kullandıkları matematik yöntemlerini görüyoruz. Hiyeroglifin ilk kısmında düğümler atılmış bir iple nasıl ölçüm yapıldığı resmedilmiş.
Eski Mısır’da da matematik çok gelişmiş olmasına rağmen Mezopotamya matematiğine yetişememişti. Bunun en büyük sebebi 10’luk tabanda, Romen rakamları gibi tekrar eden şekillerden oluşan bir rakam sistemi kullanıyor olmalarıydı. Tekrar eden şekiller ile işlem yapmak oldukça zordu ve bu durum Eski Mısırlıları oldukça yavaşlatmıştı.
Eski Mısır ile alakalı günümüze kadar ulaşan eserler Mezopotamya’ya göre oldukça az. Bunun sebebi çok sağlam kil tabletler yerine kağıt benzeri bir materyal olan papirüslerin üzerine yazı yazmalarıydı. Papirüsler, kil tabletlerin aksine zamana karşı dayanıklı değildi ve yıllar içerisinde pul pul dökülmekteydi. Günümüze kadar ulaşan en önemli iki papirüs; Ahmes Papirüsü ve Moscow Papirüsü’ydü. Eski Mısır matematiği ile ilgili bildiklerimizin çoğu bu papirüslerden öğrenildi.
Bu yolculuğumuzun da sonuna geldik! Matematik hakkında bildiklerimiz artmaya devam ediyor! Yolculuğumuzun sona erdiğini düşünme, daha ışınlanacağımız çok fazla zaman var! Gelecek ay, yeni maceramızda görüşmek üzere, sağlıkla kal!