İlk Kadın Matematikçi
Matematik dünyasına adını altın harflerle yazdırmış matematikçileri tanımaya devam ediyoruz. Bu ay çok özel bir konuğumuz olacak. Tarihin ilk kadın matematikçisi… Hypatia.
Hypatia, M.S 360 yılında İskenderiye Üniversitesi’nin başarılı profesörlerinden biri olan Theon’un kızı olarak dünyaya geldi. Theon, kızının mükemmel bir insan olmasını istiyordu ve Hypatia’nın her konuda iyi olması için yetiştiriyordu. Hypatia’nın öğretmenliğini üstlenen babası ona; sanat, edebiyat, bilim ve felsefe alanlarında eğitim verdi. Hypatia çeşitli fiziksel aktiviteler ile de uğraşmıştı, dağ tırmanışı yapmayı ve yüzmeyi çok severdi.
Eğitimini tamamlamak için Atina’ya giden Hypatia, M.S 400 yılında, İskenderiye’ye başarılı ve saygı duyulan bir matematikçi, astronom ve filozof olarak dönmüştü. Kütüphanesi ve müzesi ile ünlenen İskenderiye, dönemin ilim merkeziydi. Hypatia, İskenderiye’ye döndükten sonra İskenderiye Kütüphanesi’nde olan Platon Okulu’nun başına geçti. Öğrencilerine, babasından öğrenip benimsediği ‘yanlış düşünmek hiç düşünmemekten iyidir’ öğretisi ile eğitim verdi. Halka açık olan Platon Okulu’nda insanların inançlarına bakılmazdı, Hypatia için insanların farklılıkları önemsizdi.
Hypatia’nın yaşadığı yıllarda eğitim seviyesi düşüktü, bilgiye ulaşmak zordu ama Hypatia’nın amacı ilmi her koşulda topluma aktarmaktı ve bunu kendisine karşı doğan tepkilere rağmen korkusuzca yaptı.
Doğayı, matematik ile açıklamaya çalışan Hypatia, astronomi hakkında kitaplar yazdı, aritmetik üzerine 13 ciltlik yorum hazırladı, babasının ‘Öklid’in Elementleri’ kitabını düzenledi, Apollonius Konikleri üzerine yorumlar yazdı. Öklid Elementleri’ni, öğrencilerin anlayabileceği şekilde düzenlediği ders kitapları, sonraki yüzyıllar boyunca hazırlanacak geometri kaynaklarına dayanak oldu. O dönemde yapılan matematik ve astronomi ile ilgili buluşların günümüze kadar ulaşması Hypatia sayesindeydi.
Hypatia’nın güzelliğini ve başarılarını sindiremeyen ve bir kadının ders vermemesi gerektiğini savunan fanatik bir grup, Hypatia’yı dinsizlik ile suçladı ve M.S 415 yılının mart ayında, okula gitmek için evden çıkan Hypatia vahşice öldürüldü. Hypatia’nın ölümü Platon Okulu’nun da sonu oldu.
Hypatia, içimizden biriydi… İlme olan sevgisi ve tutkusu sayesinde çok başarılı oldu. Karşılaştığı zorluklar onu yıldırmadı, topluma bilimi yaymak için çabalamayı asla bırakmadı. Çalışmaları farklı dillere çevrildi ve pek çok araştırmanın konusu oldu. Artık onu daha iyi tanıyorsun; başarıları, çalışkanlığı ve tutkusu ile onu ilham alabilirsin! Onun gibi bir efsane olabilirsin! İstersen her şeyi başarabilirsin!
Bu ay konuğumuz Hypatia idi. Sonraki konuğumuzu merak ediyorsan gelecek ay benimle burada buluşabilirsin! O zamana kadar sağlıkla kal!