Hoş geldin! Matematiğin öncülerini tanımaya devam ediyoruz. Bu ayki konuğumuzun adını daha önce duyduğuna eminim. Kendisinin muhteşem sayı dizisinden daha önce bahsetmiştik. Bu ayın yıldızı Fibonacci.
1175’te İtalya’da dünyaya gelen Fibonacci, diplomat olan babasının işleri sebebiyle çok fazla seyahat etti. Kuzey Afrika’da bir muhasebe okulunda okumaya başladığında burada kullanılan rakam sistemi ilgisini çekti. Roma sayılarına göre çok daha pratik olan Hint-Arap rakamlarının işlem yapmadaki kolaylığını çok sevmişti. Hayran kaldığı bu sayı sistemini en meşhur eserlerinden biri olan ‘Liber Abaci’de tanıtmıştır. Hesaplama kitabı olarak da bilinen bu eserinde farklı hesap yöntemlerinden de bahsetmiştir. Bu eser sayesinde Avrupa dünyası modern ondalık sayı sistemi ile tanışmış oldu.
Fibonacci aynı zamanda kendi adıyla bilinen bir sayı dizisi keşfetmişti. Bu dizideki sayılar, kendisinden önceki iki sayının toplanmasıyla devam etmekteydi.
1 1 şeklinde başlayan seride sonraki sayıyı bulmak için bu iki sayıyı toplanır.
1+1=2 yani dizi 1 1 2 olur.
1+2=3 yani dizi 1 1 2 3 olur ve seri bu şekilde sonsuza kadar devam eder.
Bu serinin en güzel yanı pek çok alanda karşımıza çıkmasıdır. Doğada, sanatta, matematikte, ekonomide… Bir şiir yazmak istiyoruz ve bu şiirin kulağa hoş gelen bir ritminin olmasını istiyoruz. Bu ritmi yakalamak için Fibonacci dizisini kullanabiliriz. Ardışık mısraları 1, 1, 2, 3, 5 ve 8 heceden oluşacak şekilde yazabiliriz. Şiirlerinde bu örüntüyü kullanan pek çok şair olmuştu.
Bir şarkı bestelemek istiyoruz ve bu şarkının kulağımızda hoş bir etki yaratmasını istiyoruz. Cevap yine Fibonacci dizisinde saklı. Meşhur bir besteci olan Claude Debussy bestelerinde bu diziden faydalanmış ve altın oranı kullanmıştır.
Dizinin bir başka ilginç yanı ise sayılar arasındaki oranda gizlenmiştir. Her sayının kendinden bir önceki sayıya bölümü yani oranı gittikçe 1,618’e yaklaşır. Bu oran altın oranın ta kendisidir.
Altın Sarmal olarak da bilinen bu şekille daha önce karşılaşmışsındır. Bu sarmal da Fibonacci dizisi kullanılarak yapılmıştır ve altın oranı temsil eder.
Fibonacci kendi dizinini incelemeye devam ettikçe seri ile ilgili yeni şeyler de keşfetmişti. Dizide 5’ten sonra gelen her ikinci sayının, kenar uzunlukları tam sayı olan bir dik üçgenin hipotenüsü olduğunu bulmuştu. Çok ilginç değil mi?!
Pisalı Leonardo içimizden biriydi… Çoğumuzu korkutan şeyler onun için bir ilham kaynağı olmuştu. Farklı bir alfabesi ve sayı sistemi olan bir yere taşınmış, burada eğitim görmüş ve matematik dünyasına inanılmaz katkılarda bulunmuştur. Sayıların ne kadar sihirli olduğunu da ispatlamıştır. Yeni başlangıçlar seni korkutmasın, unutma eğer istersen her şeyde bir güzellik bulabilirsin!
Gelecek maceramıza kadar etrafında daha önce dikkatini çekmeyen güzellikler olup olmadığını araştırmaya ne dersin? Tekrar buluşuncaya dek, sağlıkla kal!