Matematiğin farklı yüzlerini keşfetmeye ne dersin? Matematiğin kağıt kalem ile yaptığımız işlemlerden ibaret olmadığını görmeni istiyorum. Hadi etrafımıza bakalım ve bu güzelliği görmeye çalışalım.
İnsan mimarisi – daha sonraki aylarda da göreceğiz – matematik üzerine kuruludur. Peki ya doğa… Doğada matematiğin yansımalarını görmemiz mümkün mü?
Şimdi kendini bir ormanda hayal etmeni istiyorum. Ağaçların gövdelerini, yerdeki papatyaları, kuş yuvalarını, arı kovanlarını hayal etmeni istiyorum. Nasıl bakacağını, nereye bakacağını bilirsen hepsinde matematiği görebileceksin. Muhteşem değil mi! Hadi daha yakından bakalım…
Kendinden önceki iki sayının toplanmasıyla elde edilen Fibonacci Serisi’ne bir göz atalım. Bu seri 1 2 3 5 8 13 21 … şeklinde devam eder ve doğanın pek çok yerinde karşımıza çıkar.
Ayçiçeklerinden papatyalara, papatyalardan kozalak kabuklarına, kozalaklardan deniz kabuklarına… Farkına bile varmadığın pek çok yerde Fibonacci Serisi ile karşılaşıyorsun aslında. Bundan sonra her çiçeğe daha yakından bakmalısın çünkü artık sırlarını biliyorsun! Her birinin yapraklarını saymayı dene bakalım, Fibonacci Serisi’ndeki bir sayıyı bulabilecek misin?
Düşünsene sence neden dört yapraklı bir yonca bulmakta zorlanıyoruz? 4, Fibonacci Serisi’nde olmadığı için olabilir mi? Doğanın içinde çok karşılaştığımız şeylerden biri de fraktallar ve altıgenlerdir.
Kar tanesinden, nehir yataklarına kadar kendini tekrar eden geometrik şekiller görebilirsin. Fraktalın içindeki desen sürekli küçülerek devam eder. Eğer küçülen kısımdan bir parça alıp yakından bakarsan büyük parçaya bakıyormuş gibi hissedebilirsin!




Doğanın pek çok yerinde altıgenle karşılaşabilirsin. Bunun sebebi sence ne olabilir? Arıların matematik konusunda nasıl bir bilgileri var ki peteklerini altıgen şeklinde yapıyorlar? Aslında cevap çok basit ve etkili! Altıgenler ile eğri yüzeyler, az materyal ile çok az boşluk kalacak şekilde kaplanabiliyor. Böylece arılar çok az balmumu kullanarak daha çok bal depolayabiliyorlar. Muhteşem değil mi!
Çemberi unuttuğumu sanma sakın! Çevremizde görüp fark ettiğimiz şekillerden biri tabii ki çemberdir. Suya bir taş attığında, bir örümcek ağına hatta birinin gözlerine baktığında çember ile karşılaşabilirsin.
Ağaçların gövdelerine her sene bir çember daha eklendiğini biliyor muydun? Bu çemberler sayesinde ağaçların yaşını kolaylıkla hesaplayabiliriz.
Peki ya gökkuşaklarının aslında tam bir çember şeklinde olduğunu? Evet doğru duydun! Gökkuşakları tam bir çember şeklinde oluşur fakat dünyanın şeklinden dolayı çoğunlukla bir kısmını görebilirsin.
Matematik ile bu kadar çok karşılaştığının farkına varmış mıydın? Sanki doğa bize matematiğin hayatımızda ne işe yarayacağını göstermeye çalışıyor değil mi? Çevrene baktığında başka nerelerde matematiği görebilirsin sence? Bu soruyu düşünmeni ve gelecek ay benimle burada buluşmanı istiyorum. Belki aklımızdan aynı şeyler geçmiştir! Sonraki buluşmamıza kadar sağlıkla kal!