Zorlandığımız bir işe başlarken hep bu soruyu sorarız kendimize. Nereden başlamalıyım? Başlayacağımız noktayı bulabilmek için önce neye ihtiyacımızın olduğu keşfetmemiz gerekir. Eğer nerede olduğunu tespit edebilirsen, işte o zaman başlamak için karşındaki kapılardan hangisine girmen gerektiğini bulabilirsin. Peki o kapının anahtarı nedir? İstemek… İhtiyacını tespit edip sonrasında gerçekten yapmayı istersen o kapı sonuna kadar açılacaktır.
Unutma! Matematik de hayatımızda bizi zorlayan o kapılardan yalnızca bir tanesi. Onun için önce nereden başlamamız gerektiğini bulmalıyız.
Matematik Röntgeni Analizi
Analiz, bir konuyu temel parçalarına ayırarak daha sonra parçaları ve aralarındaki ilişkileri tanımlayarak sonuca gitme yoludur. Matematik Röntgeni analizi de tam olarak matematikteki temel konuları parçalayarak, birbirleri ile olan ilişkilerini birleştirip bir sonuca ulaştıran, nerede olduğumuzu ve nasıl başlamamız gerektiğini gösteren bir sistemdir. Matematik Röntgeni analizi, öğrenci kaçıncı sınıfta olursa olsun, öğrencinin matematikte başarılı olmasını engelleyen bütün temel eksiklikleri analiz eder. MR analizi de tam olarak Ümit Hayri Koç’un ihtiyacı tespit ederek, bu ihtiyaca yönelik doğru yöntemi kurduğu bir eksiklik ölçüm sistemidir. Yol gösterici olan ve kendisine de mihenk taşı olmuş bu sözü çok değerlidir: “Başarının ilk adımı, olduğumuz yeri doğru tespit etmektir.”
Kendimizle Tanışalım
Doğru yöntem ve emek ile başarı elde edilebilir. Bu iki anahtar başarının püf noktalarıdır. Önemli olan çok çalışmak değil, doğru çalışmaktır. Bazı zamanlarda çalışırken geçirdiğiniz bir saat, beş saatten daha kıymetli ve faydalıdır. Hiçbir başarının tesadüf olmadığını hepimiz çok iyi biliriz. O başarıyı elde eden neden biz olmayalım?
Gelin şu soruları soralım kendimize.
Ne istediğimi biliyor muyum?
2022’ye kadar yapmak istediklerimi hazırladım mı?
Kariyer planım var mı?
Rol/model aldığım birisi var mı?
Zamanımı doğru kullanıyor muyum?
Etkin çalışmak (Pomodoro vs) için kullandığım bir yöntem var mı?
Bir ya da birkaç hobim var mı?
En çok ne yaparken kendimi mutlu hissediyorum?
Güçlü yönlerimi biliyor muyum?
Geliştirmem gereken yönlerimi biliyor muyum?
Hangi tarz kitaplardan hoşlanıyorum?
En önemlisi: Kendime ve insanlığa karşı bir amacım var mı?
Günümüz dünyasında hayatımızı meşgul eden çok fazla dış etkenle karşı karşıyayız. Biz farkında olmadan zaman akıp geçiyor ve hayatımızı bu etkenler yönlendiriyor. Bunlara “Dur!” demenin zamanı geldi. Bu senin elinde. Bunu anlayabilmek için önce kendimizi tanımamız ve kendimizi sevmemiz gerekiyor. Bu soruları neden sorduk? Önce kendimizi tanıyabilmek için. Hiçbirimiz rotasız bir gemi olmak istemeyiz. Bu yüzden ertelemeden elimize bir kalem ve kağıt alarak bu soruların cevaplarıyla yüzleşmeliyiz. Matematik Röntgeni öğrencilerine matematik bilgisinin yanında katmak istediği başka misyonlar da vardır.
Bunlar;
Yapabilme hissiyatı kazandırmak,
Öğrencilerimizi kendileriyle tanıştırmak ,
Onlara kaybettikleri öz güvenleri tekrar kazandırmak,
Farkındalık oluşturmak,
İrade yönetimi,
Sorumluluk bilincine sahip bireyler yetiştirmek,
Yaşamına hedefler koyan ve hedeflerinin peşinden koşan yeni bir nesil yetiştirmek,
Sınav gibi araçların bir amaç olmadığını göstererek, resmin bütünüyle tanıştırmak gibi birçok misyonu öğrencilerine ilmek ilmek işleyen bir eğitim anlayışına sahip olmak.
Çocuklarımızın eğitimine yani geleceklerine dokunmak isteyen Matematik Röntgeni bünyesinde birlikte aynı yolda yürüdüğümüz bütün öğrencilerimize, velilerimize, eğitmenlerimize,mentorlerimize teşekkürü bir borç bilmekle beraber, yazımı ülkemizin çok kıymetli bilim insanlarından birisi olan ve Matematik Röntgeni’nin vizyoner eğitim sistemine adeta destek olan Aziz Sancar’ın sözleriyle bitirmek istiyorum: “Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum.”